- aldırmak
- dan standin
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
aldırmak — nsz 1) Alma işini yaptırmak Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. N. Cumalı 2) i, e Getirtmek Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. C. Uçuk 3) Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak Bademcik aldırmak.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk aldırmak — tıp kadın karnındaki bebeği hekime ameliyatla aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alturmak — aldırmak I, 223 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aldırma — is. Aldırmak işi Birleşik Sözler yağ aldırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paylaştırmak — i, e Herkese kendi payına düşeni aldırmak veya vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sığdırmak — i, e Bir şeyi bir kabın veya bir yerin içine aldırmak Kitapları çantaya sığdıramadım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan vermek — 1) hastaya, yaralıya kan aktarmak 2) kan nakli için kan aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saurman — paye ile harmani alt üst edup rüzgyara aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldamak — aldatmak I, 273, 472 alduzmak malını elinden aldırmak, soyulmak II 87 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bagdatmak — güreşte sarmaya aldırmak II, 327, 364, 365 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini